Sırat Köprüsü kıldan ince ve kılıçtan keskin olup, Cehennem'in üstüne kurulacak ve ahiret aleminde mahşer yerinden sonra mü'minlerin son imtihanı olacak. Sırat Köprüsü denilince tabii olarak aklımıza, dünyadaki köprüler ve asma köprüler gelebilir. Öncelikle şunu belirtelim ki, ahiret alemi dünya alemine benzemediği gibi, Sırat Köprüsü de dünya köprülerine benzemez. Sevgili peygamberimiz, Sırat Köprüsü’nün kıldan daha ince ve kılıçtan daha keskin olduğunu vurgularken, Gerçekte Sırat Köprüsü’nden geçmenin çok zor olduğunu vurgulamış ve ümmetini bu konuda çok uyarmıştır.
Yüce Allah buyuruyor:
'Sizden hiç kimse hariç olmamak üzere hepiniz mutlaka O'na (Cehennem'e) uğrayacaksınız.'(Meryem, 71)
Yüce Allah, hepiniz mutlaka Cehennem'e, yani Cehennem'in üstündeki Sırat Köprüsü’ne uğrayacaksınız buyuruyor. Mahşer yerinde Neşir başladığında, kafirler doğrudan Cehennem'e sevk edilirken, Peygamberler, evliyalar dahil, diğer bütün insanlar önce Sırat Köprüsü'ne uğrayacak ve Sırat Köprüsü'nü geçenler Cennet'e kavuşacak.
Sırat Köprüsü, bir ucundan diğer ucuna kadar Cehennem'in üstüne kurulacağından, Sırat Köprüsü’nü geçmek, gerçekte baştan başa Cehennem'i geçmek demektir. Tabii ki kolay olmayacaktır. İnsanlar Sırat Köprüsü'nden geçerken, Cehennem patlayıp ateşini saçacak, alevler, sıcak buharlar insanları yakacak ve bu arada korkunç zebaniler günahkarları yakalayıp Cehennem'e atacak. Sırat Köprüsü’nü geçmek, gerçekten çok zor olacak. Nefesler tutulacak ve insanlar nefsi nefsi diye bağıracak. Sevgili Peygamberimiz, Sırat Köprüsü'nün başına dikilecek ve: 'Allahümme Sellim Ümmetiy (Ümmetimi selametle geçir)' diye, yüce Allah'a yalvaracak! Yüce Allah buyuruyor:
'Sonra müttekileri (takva sahiplerini) kurtaracağız, zalimleri ise orada (Cehennem'de) diz üstü (düşmüş) bir halde bırakacağız.' (Meryem, 72)
Yüce Allah müttekileri yani dünyada Allah'tan korkup günahlardan titizlikle sakınanları, Sırat Köprüsü'nde Cehennem'e düşmekten kurtaracağız. Zalimleri yani dünyada Allah'tan korkmadan günah işleyenleri ise, Cehennem'e diz üstü düşmüş halde bırakacağız, buyuruyor. Sevgili peygamberimiz de şöyle buyuruyor: “İnsanlardan bazıları yıldırım, bazıları fırtına, bazıları koşan atlar, bazıları koşan insanlar, bazıları yürüyen insanlar ve bazıları da düşe, kalka emekleyenler gibi Sırat Köprüsü'nü geçecekler.' Sevgili peygamberimiz, insanların günahları ile orantılı bir şekilde Sırat Köprüsü’nü geçeceklerini bildiriyor ve o dönemdeki insanların bildiği hız ölçülerini örnek veriyor. Şöyle ki; Dünyadan ahirete sıfır günah ile gidenler, Sırat Köprüsü’nü yıldırım (ışık) hızı ile geçecekler, Sırat Köprüsü’nü ve Cehennem'i göremeyecekler. Dünyadan ahirete çok az günah ile gidenler de; Sırat Köprüsü’nü fırtına (ses) hızı ile geçecek ve Sırat Köprüsünü ve Cehennem'i hayal gibi görecekler. Dünyadan ahirete çok günah ile gidenler ise, çok pişman olacak, kendini çok kınayacak ve Sırat Köprüsü'nde çok zorlanacak. Bazıları koşuşurken, bazıları yürüyecek ve bazıları ancak emekleyecek. Günahı daha çok olanlar (zalimler) ise, tökezlenip diz üstü Cehennem'e düşecek ve ateşlere gömülecek. Yıldırım (ışık) hızı ile gidenler, Sırat Köprüsü’nü birkaç saniyede geçerken, En son kişi sürüne sürüne ancak 3 bin yılda geçecek, sonra arkasına bakıp, yüce Mevla'ya şükredecek. Sonra günahkarlar Sırat Köprüsü'nde yanıp, yok olacak ve insanlar tertemiz, pırıl pırıl Cennet'e kavuşacak.