Kıyamet olayından sonra canlıların yeniden dirilip mahşer yerinde toplanmalarına Haşir ve mahşer yerinden Cennet ya da Cehenneme sevk edilmelerine de Neşir denir. İşte Neşir başlayınca, yüce Allah kafirleri teker teker Cehennem melekleri zebanilere teslim edecek ve şöyle emir verecek:
'Onu tutun, (elini boynuna) bağlayın, sonra onu Cehenneme atın.'(Hâkka 30,31)
Yüce Allah'ın emri ile Cehennem melekleri o korkunç zebaniler, kafirleri tutup ellerini boyunlarına bağlayınca ve sonra Cehenneme doğru sevk etmeye başlayınca, çılgınca ağlamaya ve korkunç seslerle bağırmaya başlayacaklar. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
'Kafirler bölük bölük Cehenneme sevk olunup, oraya vardıklarında, onun (Cehennemin) kapıları açılacak ve görevliler (zebaniler) onlara diyecek ki; Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünün likasından (Cehennem azabından) sizi uyaran içinizden peygamberler gelmedi mi? (Kafirler) Geldi ama, ah! Ne çare ki azap sözü kafirlerin üzerine hak oldu diyecekler!' (Zümer, 71)
Cehennem melekleri zebaniler, akıllı ve bilinçli varlıklar olan insanların o yalan dünyaya aldanıp Cehenneme gelmelerine şaşacak ve şaşkınlıklarını gidermek için, “Yoksa size peygamber gelmedi mi? Bugünleri haber verip sizi uyarmadı mı?” diyecekler. Ve sonra kafirlere:
'Denilecek ki; Girin Cehenneme kapılarından, içinde ebedi kalıcı olduğunuz halde, (işte dünyada) büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür.' (Zümer, 72)
Binlerce yıl mahşer güneşinin aşırı sıcağı altında aç, susuz ayakta dikilenler ve sürekli korku ve stres içinde sonucu bekleyenler, mahşer güneşinden binlerce kat daha sıcak ve mahşer yerinden binlerce kat daha kötü olan Cehenneme sevk edilince, gerçekten şok olacaklar ama korkunç zebaniler tarafından itile kakıla Cehenneme atılacaklar.
Yüce Allah buyuruyor:
'(Cehennem, kafirleri görünce) öfkesinden infilak edip paramparça olacak hale gelecek.' (Mülk, 8)
Yüce Allah'a inanmayan, ilahi emirleri dinlemeyen, peygambere isyan eden ve çağdaşlık adına her çeşit ahlaksızlığı yapan kafirlere karşı, Cehennem gayrete gelip öfkelenecek ve o anda ısısı kat kat artacak. Ve işte o anda Cehenneme giren kafirlerin,
'Ateş (alevler) yüzlerini yakacak ve onlar orada dişleri (açıkta) sırıtıp kalacak.' (Mü’minûn, 104)
Kafirler, zebaniler tarafından itile kakıla ve sen beni yoldan çıkardın diye birbiri ile tartışa tartışa Cehenneme girerken, alevler yüzlerini yakacak, dudaklarını kavuracak ve dişleri sırıtıp açıkta kalacak. Alevler yüzlerini yakınca, dudakları kavrulunca ve dişleri sırıtıp meydana çıkınca, gerçekten yüzleri çok çirkin, çok korkunç olacak ve kafirler birbirinden tiksinti duyacak.
Yüce Allah buyuruyor:
'Sonra siz, ey sapıklar! İnkarcılar! Elbette zakkum ağacından (meyvesinden) yiyeceksiniz! Karnınızı onunla dolduracaksınız! Üstüne de kaynayan suyu, susuz kalıp suya kanama- yan devenin içişi gibi içeceksiniz! İşte ceza günü onlara ilk ziyafet! budur.' (Vâkıa, 51-56)
Mahşer yerinde binlerce yıl aç kalanlar, zakkum ağacını görünce dayanamayıp, onun acı, yakıcı meyvesinden abur cubur yiyip, karınlarını tıka basa dolduracaklar. Sonra, zakkum ağacının meyveleri etkisini gösterip içleri yanmaya başlayınca bu defa da fokur fokur kaynayan hamim suyuna koşacaklar. Fokur fokur kaynayan ve buharı yüzlerini yakan hamim suyunu susuz kalıp suya kanamayan devenin içtiği gibi içecekler. Daha sonra, hamim suyunun etkisi ile içleri yanmaya ve bağırsakları parçalanmaya başlayınca, kendilerini yerlere, ateşin üstüne atıp kıvranacaklar.
Yüce Allah buyuruyor:
'Onlar orada (Cehennemde) şöyle yalvaracaklar: Ey Rabbimiz! Bizleri çıkar (tekrar dünyaya gönder), yapmakta olduğumuz (günahların yerine) salih ameller yapalım. (Yüce Allah buyuracak:) Size orada düşünecek ola- nın düşüneceği kadar (yeterli) ömür vermedik mi? ve size uyarıcı (peygamberler) de geldi. Şu halde (Cehennemin azabını) tadın. Çünkü zalimler için kurtarıcı yoktur.' (Fâtır, 37)
Bizi buradan çıkar ve tekrar dünyaya gönder diyenlere yüce Allah: 'Size orada düşünecek olanın düşüneceği kadar (yeterli) ömür vermedik mi? ve size uyarıcı (peygamber ya da peygamber vekili) de geldi' buyuracak. Kafirlerin Cehennemden kurtulma ve tekrar dünyaya dönme istekleri kabul edilmeyince, bu defa zebanilere şöyle yalvaracaklar. Yüce Allah buyuruyor:
“Ateşte bulunanlar Cehennem zebanilerine diyecekler ki: (Ne olur) Rabbinize dua edin de, bir gün için olsun bizden azabı hafifletsin.'(Mü’min, 49)
Tekrar dünyaya dönme ve Cehennem azabından tamamen kurtulma ümidini yitiren kafirler, bir gün için bile olsa azaplarının hafifletilmesine de razı olacaklar ama, bu istekleri de kabul edilmeyince, ölümü isteyecekler ve bunun için zebanilerin lideri Malik’e şöyle yalvaracaklar. Yüce Allah buyuruyor:
'(Kafirler) Ya Malik! diye feryat edecekler. (Ne olur) Rabbin bizi öldürsün de işimizi bitirsin. (Malik) Diyecek ki: Siz (Cehennemde ebedi) kalıcısınız.' (Zuhruf, 77)
“Ölümlerden ölüm beğen” diye bir ata sözümüz vardır. İşte Cehennem’deki kafirler ölümün her çeşidine razı olacaklar ama, hiç birini bulamayacaklar, Yani ölemeyecekler. Peki sürekli yaşayacaklar mı? Yüce Allah buyuruyor:
'Sonra orada (Cehennemde) ne ölecek, ne de yaşayacak.' (el-Â’lâ, 13)
Son seçenekleri olan ölüm istekleri de kabul edilmeyen kafirler, ölemedikleri, ölüp kurtulamadıkları gibi, Cehennemdeki yaşantılarına hayat da denilemeyeceğinden, Yüce Allah 'Ne ölecek, ne de yaşayacak' buyuruyor.
İnandığı halde İslam’ı yaşamayan ve günahlardan kopamayanlar, ilahi adaletin gereği günahları kadar yanmak üzere Cehenneme atılsalar da... Orada ebedi kalmayacak ve azapları, kafirlerin azabından hafif olacak. Cehennem meleklerinin lideri olan Malik; “Ey! Filan oğlu filan, Ey! Filan kızı filan günahlarından temizlendin, Cehennemden çık, Cennete git,” deyince, günahı daha fazla olan müminler, 'Ah! Bizim günahımız da daha az olsaydı, şimdi biz de çıkardık' diyecekler ve dünyada günah işlediklerine çok pişman olup kendilerini kınayacaklar. En son mümin 70 bin yıl yandıktan sonra, Cehennemden ancak emekleyerek, sürünerek çıkabilecek, ardından hiç açılmamak üzere Cehennem kapıları kapanıp mühürlenirken, işte o an kafirlere çok zor gelecek ve Cehennem onların ebedi vatanı olacak.