Cinlerde insanlar gibi yeryüzünde otururlar; ancak daha çok sahralarda ve harabelerde bulunurlar. Necaset yerlerinde, mezbelelerde, hamamlarda ve kabirlerde bulunurlar. Onun için bir çok cinciler, şeytanların barınağı olan bu yerlere giderler. Hamamlarda namaz kılınmasını yasaklayan hadisler varit olmuştur, çünkü hamamlar necaset yeridir, cinlerin (cinler aleminin) barınağıdır. Kabirlerde namazdan alı konulmuştur. Çünkü oralarda namaz kılmak şirke yol açar. Kaldı ki mezarlıklarda cinlerin barınağı olmaktadır. İnsanları bozacak olan yerlerde de çok bulunurlar mesela çarşılar gibi. Bu sebepledir ki Allah Rasulü (s.a.v.) eshabdan birine şu tavsiyede bulunmuştur.
'Elinden gelirse, çarşıya ilk giren sen olma! Oradan ilk çıkanda sen olma! Çünkü çarşılar şeytanın savaş alanıdır, bayrağı oraya dikilir'. (Müslim)
Şeytan da insanoğlunun evinde barınır, onu evlerden kovup uzaklaştırmak ise, Besmele ile mümkündür. Nitekim bu babta Müslim ve Ebu Davud, Cabir (r.a.)'dan şu hadisi nakletmişlerdir. Allah Rasulü (s.a.v.) buyurmuştur;
'Kişi evine girdiğinde, girerken ve yemek yerken besmele çekerse, 'Siz bu evde geceliyemezsiniz; size burada akşam yemeği de yoktur.' Eve girerken besleme çekipd e yemek yerken çekmezse, o zaman şöyle der: Haydi yemeğe yetiştiniz ama geceliyemezsiniz. Eve girerkende besmele çekmezse: Haydi hem yemeğe hemde gece kalmaya yetiştiniz der...'
Şeytanın oturmaktan hoşlandığı yerlerden birisi de, güneşle gölge arasındaki yerdir. Bu sebepledir ki Peygamber (s.a.v.) bizleri orada oturmaktan alıkoymuştur. Sünen Eshabının naklettiği hadiste böyle geçer. Kaynak: M. Âşur